Yaptığın spor olimpik mi değil mi?
Yaptığın spor olimpik mi değil mi?
Bu nasıl bir spor politikası ben anlamış değilim. Bilenler ise konuşmuyor, bilmeyenler ise sporda insan hakları ihlali yapıyor. Devlet baba çocuklarını ayırabilir mi? Sporun iyisini kötüsünü kim tayin edebilir ki.
Türkiye’de insanlar insan haklarından bahsediyor. Ancak son yıllarımız bu ayrımla sporlarımıza ve sporcularımıza darbe vurarak geçiyor.
” Teşvik edilecekse, Bu her spor dalına eşit ve adil uygulanmalıdır.”
Bu günlerde gündeme gelen aslında spor tarihimizin yarası `` Olimpik olan sporlar. Olimpik olmayan sporlar`` ayrımı gençlerimizi,spor antrenörlerimizi yaralamıştır. Hala basın dünyamızda ``diğer sporlar`` başlığı altında değerlendirilen sporlarımız çaresizdir. Olimpik olan Mücadele Sporlarımız Boks, Güreş, Judo, Taekwondo , son anda yaklaşık 30 sene olimpik olacak denilerek bekletilen ve bu sebepten devletin verdiği ödüllerden maksimum kazanç elde eden Karate ve en son ne olacağı belli olmayan Wushu Kung Fu spor dalları. Ya diğerleri.... Ya diğerleri....
· Olimpik veya değil diyerek ülkede benimsenen sporları ayrıştırmak, olimpik olanlara devlet desteği vermek, olmayanları ise kaderine terk etmek ne derece adildir.
Bir çok olimpik sporlardan daha fazla lisanslı sporcuya sahip sporlarımız üvey evlat mı olacak?
Bütün bunları düşünürken yıllardır bunun mücedelesini veren ben 2008 yılında Tercuman.Gazetesinde yayınlanan yazımı sizlerle paylaşmak istedim.
KARAKUŞAK
Yaptığın spor olimpik mi değil mi?
12.11.2008
KAYA MUZAFFER ILICAK
muzaffer.ilicak@tercuman.com.tr
Yurdumuzda sporcu, küçük yaşlarda sevdiği ektisi altında kaldığı çevresindeki kişilerin teşvikleri ile herhangi bir spora başlar. Eğer o minik kız veya erkek yavrumuz yetenekli ise ve en önemlisi yaptığı sporu hayatının felsefesi edinmiş bir, hocanın eline geçti ise şanslıdır. Hayatı madalyalarla dolar ve gelebileceği en iyi yerlere gelir ve çok ciddi para ödülleri kazanır. Ancak bu minik olimpik bir spor yapıyorsa bu böyledir.
Birde asrımızın sporu futbol sporu yapıyorsa madalya kupa ve şampiyonluklar yanı sıra kendi ekonomik hayatını ve ailesini olimpik sporları yapan sporculardan daha fazla ihya eder.
Bu nasıl bir spor politikası ben anlamış değilim. Bilenler ise konuşmuyor, bilmeyenler ise sporda insan hakları ihlali yapıyor.
Devlet baba çocuklarını ayırabilir mi?
Sporun iyisini kötüsünü kim tayin edebilir ki. Türkiye’de insanlar insan haklarından bahsediyor. Ancak son yıllarımız bu ayrımla sporlarımıza ve sporcularımıza darbe vurarak geçiyor.” Teşvik edilecekse, BU her spor dalına eşit ve adil uygulanmalıdır.”
Bakınız Uluslararası Olimpiyat Komitesi altında kurulmuş olan GAISF (Uluslar arası Spor Federasyonları Birliği) bağlı 105 spor federasyonu ve dalları bulunmakta, bunların sadece 36 olimpiyatlarda yer almaktadır, nedeni bilenler bilir herhalde. Diğer sporlar hangi kriterlere göre olimpik değildir acaba? Cidden anlamıyorum ve etrafımızdaki ülkelere bakınca daha da ümitsizliği kapılıyorum.
Dünyanın hiç bir yerinde bu kadar bol keseden ve adil olmayan ödül yönetmenliği varmı acaba.
Spor politikamız öncelikle gençliği spora teşvik etmek değil mi ?.
Sporun temel amacı insanları kötü alışkanlıklardan uzak tutup, sağlıklı, disiplinli ve düzenli bir hayatı kazandırmak değil midir? Bunun yanı sıra eğer o insanın yeteneği varsa ülkesini temsil edebilecek profosyenellikde sporu yapabiliyorsa, dünya ve Avrupa kulvarlarında Türkiye’yi başarı ile tanıtıyor, bayrağımızı dalgalandırmak için mücadele ediyor ve kürsülerde yer buluyorsa. Yaptığın spor olimpik mi değil mi? diye sormanın kime ne faydası var.
Olimpik edilemediğinden, birde üstüne üstlük bizde cezalandırılan sporlar, Avrupa, Dünya Oyunları, Akdeniz Oyunları, Asya Olimpiyat Komitesi oyunları adında birçok organizasyonda temsil ediliyorlar. Türk sporcusunu 4 yılda bir yapılan spor organizasyona mahkûm etmek, insan haklarına ve eşitlik ilkelerine ne kadar uyar acaba?
Diğer Makaleleri
Diğer Yazarlar









