Türkiyede sadece Shotokan Karatemi vardı acaba .
Türkiyede sadece Shotokan Karatemi vardı acaba .
Karakuşak Dergisi`nde yapılan toplantılarda Hakkı Koşar başkanlığını yaptığı Türkiye Amatör Karate Organizasyonu`nun anahtarını sana veririm bu federasyonu kuralım dediğini hatırlıyorum
3 Kasım 2013 Yılında Halka ve Olaylara Tercüman gazetesinde yazdığım bu yazı bu gün hala tartişmaları devam eden Karate spor dalının geldiği nokta açısından önemlidir. Karate dünyada da olduğu gibi bir çok popüler dala sahip bir spor dalı ile anılan yapılan bir spor dur.
Karate de birbirlerinin içinden çıkmı dalları ile kardeştir.. Yıllarca bu kardeş dalları ayırmamak geretktiğini savunmuştum. Ama olmadı gelinen nokta içler acısıdır yarısı ,.
Türkiye Wushu Kung Fu Federasyonunda nedense ve ne alakası varsa yarısı Türkiye Karate Federasyonunda üvey evlat durumunda. Karate dallarının bir evi vardır ve oda Türkiye Karate Federasyonu dur. Karateyi Shotokan sitilinde tanıyan emekleri inkar edilemeyecek hocaların diğer dallara sizce vefa borcu yokmudur.
3 Kasım 2013 Halka ve Olaylara Tercüman Gazetesi
Sevgili Karate dostları,
Kyokushinkai,Ashihara,Kempo,Seido,Shidokan,Goju Ryu,Shito Ryu,Wado Ryu bu ekoller ne oldu
Karate Türkiye`ye 1962 yılında Güreş antrenörü rahmetli Halil Yüceses`in Japonya`dan dönüşü sonucu Judo ile birlikte girdi. bunu herkes bilmeli. Hakkı Koşar Judo Şampiyonası için gittiği İtalya`da tanıştığı, VURUŞSUZ Karate dalını tanıtmak için inanılmaz çabaları oldu ve VURUŞSUZ Karate yani Shotokan `ın kurucusu oldu.
Ancak o yıllarda VURUŞLU -TAM TEMASLI KARATE de vardı ve Kyokushinkai,Ashihara Türkiyede Ferhat Özsert tarafından tanıtıldı yayıldı sevildi.
70 yılların başından itibaren bu Karate sitilleri dünyada da olduğu gibi kendi içlerinde ve diğer sitillere liderlik yapma kavgasına girdi.
Diğer Karate stilleri arasında barışı kavgayı salolon basmayı statlarda meydan okuyarak talebelerin dövüşmesini seyreden hocalara dur demek için 1979-1980 yıllarında federasyonu kurma çabalarım Hakkı Koşar, Fehat Özsert, Ahmet Doğaner ve Enver Hancı tarafından benimsendi.
Karakuşak Dergisi`nde yapılan toplantılarda Hakkı Koşar`ın başkanlığını yaptığı Türkiye Amatör Karate Organizasyonu`nun anahtarını sana veririm bu federasyonu kuralım dediğini hatırlıyorum.
Türkiye`de Karate iyice karışmış Dan kavgası iyiden iyiye kızışmış ve hoş olmayan kavgalar vardı. Herkes dünyaın her yerinden aldığı diplomalar ile hoca olmuştu. Sabah erken kalkan bir kaç danla gazetele gidip ustalığını ilan edyordu. Japon gazetelerinden kesilen yazılarla diplomalar basıp satılıyordu.
Evet danlarını bana teslim eden bu hocalarımız Hakkı Koşar, Fehat Özsert, Ahmet Doğaner ve Enver Hancı federasyon kurma çalışmalarını sıfır danla yaptılar .
Federasyon ne karar verirse razı olacaklarına söz verdiler. O yıllarda bu insanları talebeleri le bir araya getirecek başka kimse olabilirmiydi.
Karate 1980`de Türkiye Judo Federasyonu`nun Türkiye Judo ve Karate Federasyonu olarak yeniden örgütlenmesiyle federasyonlaştı.
Burada bunları anlatın ve kimin danı ne oldu değil sadece Shotokan olan karate federasyonunu yargılayın zira Türkiye`de Karate soy kırımı yapıldı ve herkes sadece sustu. Hocalarını satanlar oldu. Kemer uğruna sitillerinden vaz geçenler oldu. korkanlar oldu. Ancak korkmadan yoluna devam edenlerde oldu. Ve şimdi karatenin değişik ekolleri farklı federasyonlarda yaşama savası veriyor.
Bunları anlatın. Shotokan ekolünün dışında şampiyona, millilik, ödül yönetmenliğinden yararlanma oldumu bunları konuşun . Karakuşak dergisinin sayfalarından federasyon kurulduğunda, her ekolden hoca,sporcu idareci vardı.Yine o yıllarda Karakuşak Şampiyonası yapıldı her ekol maça girdi.. Şimdi ise bunlardan hiç biri kalmadı . Bunun sebebini yazalım ve sorgulayalım. Dan ve Kemer`e takılmadan .
Sevgilerimle
Diğer Makaleleri