ÖLÜMLE DANS VE DR. JUDOCU ZİHNİ PAPAKÇI

 

Ankara'da  birlikte çok  judo yapmıştık. Koreli misafir antrenörümüz ona Kore'de  üniversite  okuma ve judo yapma imkanı sağlamıştı, Kore'den Canada ve Türkiye maceralarının hepsini anlatamayacağım ama bir kaç  hatıramızı kısaca anlatıyorum.

 

Onu Ankara'dan  İstanbul'a getirip, Beşiktaş'taki BUSHİDO adlı salonumuza müdür yaptık. Ara sıra Melek ablanız eve davet ediyordu ve bizde kalıyordu ve birlikte dojo'ya gidip  judo milli takımı ile antrenman yapıyorduk...

 

Gel zaman git zaman  bacaklarındaki Varis ağrısı arttı ve   İstanbul üniversitesinde varis ameliyatı  oldu. 
Hastaneden çıkarmak için belli bir paranın ödenmesi gerekiyordu ve o sıralar ikimizin de mali durumu iyi değildi... SAT taktiklerinden adam kaçırma prensibini uyguladık, ona eşofman götürüp tuvallette kıyafet değiştirerek hastaneden kaçırdım onu  !!!...

 

Şeker hastalığı artmış ve morali bozulmuştu, uzunca bir tedaviden sonra  Bozca adada dinleniyordu, sevgili kardeşim Bilge Papakçı ile beni adada kurdukları judo kulübüne  antrenmana  davet ettiler.  çok güzel  4 gün yaşadık ama...ama... morali ve yaşam gücü iyi değildi. Adanın Kuzeyindeki bir sahile götürdüm onu şaşırmıştı...
Ona SAT komando 24   başarılı olma, motivasyon, depresyonla mücadele etme, korkularının içine bir adım atma , asla, asla pes etmeme gibi SAT yaşam kurallarını anlatıp, "hadi başlıyoruz ısın biraz" dedim, şaşırmıştı zira ayak parmakları mor ve acı içindeydi...

 

"Hadi küçük kız koş...koş yat, sürün, zıpla zıpla ördek gibi zıpla yat, sürün sürün poponu indir yoksa kıçına kurşunu yersin (poposuna vurarak!...) indir kıçını koca popolu indir, sok başını denize ve  ben söyleyene kadar da çıkarma (nefessiz kalınca çıkarıyordu ve ben  başını ellerimle suya basıp) "kabarcık çıkar, suda baloncuk yap" diye bağırıyordum, kalk koş karşıdaki ineklerin, atların sıçtığı çukura gir ve tamamen dal , düşman seni görmesin !!!.. başını da  lağıma sok  küçük kız, kırıtma !!!..." diye diye 30 dk Japonların shi goku no sho" dedikleri ağır SAT eğitimi, Cehennem haftası eğitimleri yaptırdıktan sonra ,denize girip temizlenmesini istedim...

Sonra oturup ona SAT cehennem haftası eğitimlerinin moral, motivasyon,  asla pes etmeme eğitimlerinin yaşamda nasıl uygulanacağını anlatıp "son nefesine kadar mücadele edeceksin, yaşam mücadelesi" DİYE ONUN FELSEFE ALANINA GİREN BİLGİLER VERDİM... HEMEN ARKASINDAN BİR KİTAP YAZDI, kitabın son sayfalarında benden ve ona yaptırdığım SAT mücadele , savaşçı ruhu kazanma  eğitimini anlatmış....

 

"Asla pes etme asla" yazıp durmuş. ona öğrettiğim, "ölüm senden korksun sen ondan değil"....."ölümle dans et"....."korkularının, ölümün içine bir küçücük adım at, O senden korksun"......"Daima ikinci bir şans vardır"   gibi sözler...

 

Son şansını da geçen gün kullandı!...
" Askerler, sporcular ölmezlermiş, onlar ,bir süreliğine ortadan kaybolurlarmış!..."
veeee....ve arkasında bir demir lady vardı ve son gününe kadar onu kolladı, yanında oldu....Seni çok seviyoruz BİLGE...

Namık Ekin