A+ A-

MMM ve Ülke gerçekleri

 

                                                MMA VE ÜLKE GERÇEKLERİ

 

 

 

 

          Geçenlerde malzeme almak üzere spor mağazasına gittiğimde gözlerime inanamadım… Her tarafta MMA  (mixed martial arts =karışık (karma) dövüş sanatları”  ile ilgili  “eldiven, şort ve tişörtler  “ yer alıyordu… “ Bunlar satılıyor mu ?” diye sorduğumda aldığım “evet” cevabı şaşkınlığımın iyice artmasına sebep oldu…

 

          Ayrıca, sağda solda duyulmaya başlanan “MMA derslerinin verilmesi “  ve bu uğurda sempatizanların harcadığı sıkı, yüksek ders ücretleri, malzeme fiyatları ve bazı mihrakların özendirme olarak çeşitli yerlerde  “MMA dövüş disiplinleri içinde en üst noktadır, daha serti, etkilisi yoktur, BJJ, Muay Thai vb çalışmadan bu işi yapamazsınız vb “ muhabbetleri de etkilenince ortaya gerçekten de ilginç ama gerçekte bir o kadar da vahim bir tablo çıkıyor…

 

  Her şeyden önce kamuoyunun aşağıdaki noktaları çok iyi bilmesi gerekiyor:

 

          MMA, yeni bir kavram değil! UFC organizasyonları ile de başlatılan, başlayan bir kavram da değil… Bu konuda Uzakdoğu, özellikle Hindiçin bir kenara bırakıldığında, özellikle son yüzyıl içerisinde muhtelif şekillerde batıda da kendisini gösteren aktiviteler mevcut… Biz de maalesef her şeyde olduğu üzere,  10-20 sene geriden başlandığından sanki MMA da son moda, en gelişmiş bir sistem gibi gösterilmeye çalışılıyor… UFC –organizasyonlarının başlangıcı 1990 ların başları ve bunu takibenden bir sürü organizasyonlar  (CAGE RAGE, PRIDE, M 1, STRIKEFORCE vb  “değişik kulvarlarda, değişik kurallar ve ortamlarda faaliyet sergiliyorlar…

 

         Ancak bir nokta var ki son derece önemli; dünya da çalışan, bizzat uygulayıcı kitlesine bakıldığında, hiç de öyle fazla taraftar kitleleri mevcut değil…  

İnsanların güreş ve türevleri gibi sarılarak yapılan statik, durağan görüntü sergileyen sistemlerden fazla haz almamaları ve self defence –sokak savunması konularında ortaya çıkan riskler,  yetersiz kalma bunun böyle olmasındaki sebeplerin başında geliyor… Ayrıca, diğer yandan seyirci kitlelerinin her zaman, çağlar boyunca “dürtü, darbe sporlarını (boks, kickboks, muay thai )   ,“güreş türü (judo, jiu jutsu, sambo ) sporlara ” kıyasla görüntü, estetik çağrışı olarak daha fazla tercih etmeleri bu disiplinin de sınırlı uygulayıcı sayılarında kalmasına neden oluyor…

 

          MMA nın en sert, kuralsız, etkin, sokak dövüşü olduğu promosyonu oldukça yanıltıcıdır… Neticede, daha sert, serbest kurallı yapılan, dirsek vuruşları, kafa vuruşlarının serbest olduğu, her nahiyeye atak gerçekleştirilebilen, eldivensiz yapılan “Lethwai, Muay Boran “müsabakaları bu konuda çok daha ön sıralarda yer alıyor…2004 e kadar bazı Japon ve Amerikalı MMA cıların Myan Mar ‘da (eski Burma)  hezimete uğramaları bu konuda önemli bir gösterge... Artık, neden katılmamalarının nedeni, finansal ve reputasyon (şöhret)  kirliliği, zedelenmesi riskleri!

 

           Diğer ilginç olaylardan biri de; BJJ  (Brasilian Jiu Jutsu)  nin muhakkak surette çalışılması gerekliliği, bu disiplinin çalışılmadığı taktirde başarılı olunamayacağı olmazsa olmazı olduğu mesajlarının türlü yollardan kamuoyuna girmesi ve bunun şartlandırılmaya çalışılması… Oysa kavrama, tutma, sabitleme, boğma, kilit, kırış, bükme ve özellikle yere alma konularında bir sürü farklı alternatifler mevcut! Bunun en güzel, somut örneği de, hareketli bir MMA müsabakasında söz konusu sistem tekniklerinin hayli sınırlı sayıda kalması.

 

          Diğer yanda MMA çalışmalarının bazı sistemlerce de bünyelere alınarak kareografik halde yapılmaları ise başka trajikomik bir durum arz etmekte… Böylesi bir çerçevede yapılan çalışmalar son derece yanıltıcı olmasının yanı sıra insanların finansal açıdan sömürülmelerine yol açıyor… Bu konuda kamuoyu bilinci oluşması son derece önemli bir husus!

 

          Ve fısıltı gazetelerinde duyulan en son haberlere göre bazı kuruluşlar, hatta bazı federasyonlar bile bu işe organize olma konusunda el atacaklarmış! Bu tabi ki işin en can alıcı kısmı, yakında bizimkiler hızı alamayarak   “MMA –Antrenörlük kursları açarak bu işe de bir format getirmeleri hiç de olasılık dışı olmayacak bir konu''

 

Ama neden olmasın ki?

 

 

Ercan Gürgöze

Tüm Makalelerini Göster