A+ A-

Sporlara Beyazkuşak

 

           

     Beyaz kuşak, bilginin doldurulacağı sonsuz bir boşluktur.

     Kastettiğimiz kuşak, Uzakdoğu sporlarının hemen hemen hepsinde, düğmesi olmayan ceketin önünün açılmamasını sağlayan ve beli genellikle iki kez dolanıp, özel bir şekilde önde düğümlenen bir araçtır. Bu araç, giderek koyulaşan ve yoğunlaşan renklerine göre spordaki bilgiyi, kıdemi, deneyimi ve rütbeyi de gösterir.

     Beyaz kuşak ise, yine Uzakdoğu sporlarının pek çoğunda spora başlama kuşağıdır. Yeni başlayan mini mini, henüz o konuda hiç bilgisi olmayan yavrucuklar bunu takar. Bu kuşak veya bu kuşağı takan öğrenci bilgi açısından boş beyaz bir yaprak gibidir. Bu beyaz boşluk uçsuz bucaksız bir sonsuzluktur. Bunun içine, bir ömür boyu edinilecek sportif bilgiler doldurulacaktır.

     Beyaz kuşaklı sporcuya, genel spor bilgileri ile birlikte, yapacağı sporun özel temel bilgilerinden başlayarak, zaman içinde yaşı ve kuşağı ilerledikçe teknik seviyesini artıracak, güç ve kuvvetini geliştirecek, çeviklik ve dayanıklılık kazandıracak, yarışma yeteneğini, başarma ve galip gelme özelliklerini aşılayacak, moral ve motivasyon duygularını yüceltecek bilgiler verilecektir. Gelişen bedeni yanı sıra ruh gelişimini de tamamlamış, yani güzel ahlaklı en önemlisi aklını en iyi bir şekilde nasıl kullanacağı öğretilmiş bir sporcu yetiştirilmiş olacaktır. Bu arada sporcunun kuşağı da kara kuşak düzeyine yükselecektir.O artık ülkesinin şampiyonudur. Avrupa ve Dünyada yarışmalara katılmaktadır ve Olimpiyat oyunlarına hazırlanmaktadır. Spora 5 yaşında başlamış, şimdi 17-18 yaşındadır. Bu, dalı ne olursa olsun bir Uzakdoğu sporcusunun sportif serüvenidir. Bu serüven belli bir plan ve program zinciri dahilinde gerçekleşir. Zincirin halkaları herhangi bir evrede gevşememeli, hele hele kopmamalıdır. 

     Türk sporunun beyaz kuşaktan başlamaya ihtiyacı  vardır.

     Biz şimdi bu beyez kuşağı Türk sporuna takmayı düşünüyoruz. Türk sporunun beyazdan, yani yeniden başlamaya ihtiyacı bulunmaktadır. Yetkililerin olimpiyat günlerinde Pekin’den verdikleri demeçlerde “30 spor dalından 20’sinde madalya kovalayacağız” dedikleri halen kulakları tırmalamaktadır. Kafilemiz 68 sporcu ile oyunlara katılabilme hakkı elde etmiştir. Yani ancak bu kadar sporcu katılabilme barajını aşabilmiştir. Halbuki o 30 ana spor dalına baktığımızda bunun 300 branş içerdiği görülmektedir. Dağıtılan madalya sayısı ise 900 cıvarındadır. Gelişmiş birçok ülke ise olimpiyat oyunlarına 500, 600 sporcu ile katılmaktadır. 8-10 miyonluk pek çok ülke bile oyunlara 300-400 sporcu ile girmektedir.    
 
 

     Olimpik sporlar dalları sayısal olarak aşağıda yer almaktadır.

     ATICILIK: Erkekler; 10 m. havalı tabanca, 25 m. tabanca, trap, ikili trap, 10 m. havalı tüfek, 50 m. tabanca, 10 m. hareketli hedef, 50 m. serbest tüfek, skeet, 50 m. serbest tüfek üç pozisyon

     Bayanlar; 10 m. Havalı tabanca, 10 m. Havalı tüfek, ikili trap, 25 m. Tabanca, trap, skeet, 50 m. Spor tüfek üç pozisyon (17 dal).

     ATLETİZM: Erkekler; 100 m., 200 m., 400 m., 800 m., 1500 m., 5000 m., 10000 m., 110 m. engelli, 400 m. Engelli, 3000 m. Engelli, sırıkla atlama, yüksek atlama, 4x100 bayrak, 4x400 bayrak, uzun atlama, üç adım atlama, gülle atma, disk atma, çekiç atma, cirit atma, dekatlon, 20 km. yürüyüş, 50 km. yürüyüş, maraton.

     Bayanlar; 100 m., 200 m., 400 m., 800 m., 1500 m., 5000 m., 10000 m., 100 m. engelli, 400 m. engelli, 4x100 bayrak, 4x400 bayrak, yüksek atlama, sırıkla atlama, uzun atlama, üç adım atlama, maraton, 20 km. yürüyüş, heptatlon, gülle atma, disk atma, çekiç atma, cirit atma (46 dal).

     BADMİNTON: Tek erkekler, çift erkekler, tek bayanlar, çift bayanlar, karışık  çiftler (5 dal).

     BASKETLOL: Erkekler, Bayanlar

     BEYZBOL: Erkekler.

     SOFTBOL: Bayanlar.

     BİNİCİLİK: Takım yarışları, takım dresaj, bireysel dresaj, 3 gün yarışları ferdi, 3 gün yarışları takım (5 dal).

     BİSİKLET: Erkekler; Yol yarışı, saate karşı yarış, 1 km. saate karşı yarış, bireysel takip, takım sprint, takım takip, madison, keirin, puan yarışı, sprint, cross, dağ bisikleti.

     Bayanlar; Yol yarışı, saate karşı yarış, 500 m. saate karşı yarış, sprint, bireysel takip, puan yarışı, cross. (18 DAL)

     BOKS: Erkekler, 11 siklet

     CİMNASTİK: Erkekler; Atlayış, yer minderi, kulplu beygir, halka, paralel bar, barfiks, trambolin,

     Bayanlar; Atlayış, asimetrik bar, denge, yer minderi, Ritmik takım, ritmik bireysel, trambolin (14 dal).

     ESKRİM: Erkekler; Bireysel kılıç, bireysel flore, bireysel epe, takım flore, takım kılıç, takım epe.

     Bayanlar; Bireysel flore, bireysel epe, bireysel kılıç, takım epe (10 dal).

     FUTBOL, Erkekler, bayanlar.

     GÜREŞ:  Erkekler serbest ve grekoromen (14 siklet), Bayanlar serbest (4 siklet).

     HALTER: Erkekler; (8 siklet),  Bayanlar; (7 siklet).

     HENTBOL: Erkekler, bayanlar.

     HOKEY: erkekler, bayanlar.

     JUDO: Erkekler; (7 siklet) Bayanlar; (7 siklet).

     KANO: Erkekler; Flatwater K1 500 m., K2 500 m., K1 1000 m., K2 1000 m., K4 1000 m., C1 500 m., C2 500 m., C1 1000 m., C2 1000 m., Slalom C2, Slalom K1, Slalom C1.

     Bayanlar; Flatwater K1 500 m., K2 500 m., K4 500 m., Slalom K 1 (16 dal).

     KÜREK: Erkekler; Tek çifte, iki tek, iki çifte, dört çifte, dört tek, hafif kilo iki çifte, hafif kilo dört tek, sekiz tek.

     Bayanlar; tek çifte, iki tek, hafif kilo iki çifte, iki çifte, dört çifte, sekiz tek (14 dal).

     MASA TENİSİ: Erkekler; Tek, çift,

     Bayanlar; Tek, çift, (4 dal).

     OKÇULUK: Erkekler; Bireysel, takım

     Bayanlar; Bireysel, takım.

     MODERN PENTATLON: Erkekler, bayanlar.

     PLAJ VOLEYBOLU: Erkekler, bayanlar.

     TAEKVONDO: Erkekler (4 siklet), bayanlar (4 siklet).

     TRİATLON: Erkekler, bayanlar.

     VOLEYBOL: Erkekler, bayanlar.

     YELKEN: Erkekler; Mistral, finn, 470, star yarışı. Tornado, Lazer, 49 er.

     Bayanlar; Mistral, 470, Europe, ynglıng, (11 dal).

     YÜZME: Erkekler; 50 m. serbest, 100 m. serbest, 200 m. serbest, 400 m. serbest, 1500 m. serbest, 100 m. kurbağalama, 200 m. kurbağalama, 100 m. sırtüstü, 100 m. kelebek, 200 m. kelebek, 200m. sırtüstü, 200 m. bireysel karışık, 400 m. bireysel karışık, 4x100 serbest bayrak, 4x200 serbest bayrak, 4x100 karışık bayrak.

     BAYANLAR; 50 m. serbest, 100 m. serbest, 200 m. serbest, 200 m. kelebek, 100 m. sırtüstü, 200 m. sırtüstü, 200 m. bireysel karışık, 400 m. bireysel karışık, 400 m. serbest, 800 m. serbest, 100 m. kurbağalama, 200 m. kurbağalama, 100 m. kelebek, 4x100 serbest bayrak, 4x200 serbest bayrak, 4x100 karışık bayrak (32 dal).

     SUYA ATLAMA: Erkekler; 3 m. tramplen, senkronize 3 m. tramplen, 10 m. platform, senkronize 10 m. platform.

     BAYANLAR; 3 m. tramplen, 10 m. platform, senkronize 3 m. tramplen, senkronize 10 m. platform (8 dal).

     SENKRONİZE YÜZME: Bayanlar ikili serbest, takım serbest.

     SUTOPU: Erkekler, bayanlar.

     Siklet ve spor tiplerini veya türlerini topladığımız zaman görüldüğü  gibi 292 rakamına ulaşılmaktadır. Atladığımız dal olabilir. Demekki aşağı yukarı 300 spor dalında veya sikletinde I.,II. ve III. ler için 900’e yakın madalya dağıtılmaktadır. 2008 Pekin olimpiyatlarında Çin, bu madalyaların 100 kadarına el koymuştur.  

     Çin’in başarısı.

     Çin bugün Dünyanın en kalabalık ülkesidir. Dünyanın ikinci kalabalık ülkesi Hindistanın aldığı madalya sayısı ise, 1 altın 2 bronzdur. Almanya’lar birleşmeden önce ise 20 milyon kadar nufusa sahip Doğu Almanya en çok madalya kazanan ülkelerden birisi idi. Bugün Çin’in kalabalık nüfusundan ziyade sporda başarılı olmasının nedeni çok daha başkadır. O, 2004 Atina oyunlarında Amerika’ya bir tek madalya ile geçilirken, bu sefer Amerika’yı 15 altın madalya farkı ile gerilerde bırakmıştır. Çin, Pekin olimpiyatlarını büyük bir fırsat bilerek, modern teknolojinin tüm aygıtlarını da kullanarak, yoğun bir propoganda ile küreselleşen dünyada, sömüren ve sömürülen kutuplar arasında bir başka dünya olarak yerini ve seviyesini gözler önüne sermiştir. Ticari ve ekonomik yapısı ile dünya ekonemisini altüst eden, dünyanın en büyük ordusuna sahip, nükleer ve uzay teknolojisini elinde bulunduran, Şanghay beşlisi içinde çok büyük bir siyası güç olan ve binlerce yıllık köklü bir gelenek ve kültüre sahip bu ülke, dünyanın tek kutuplu olmadığını, ikinci yeya üçüncü bir kutbun başında yer aldığını ortaya koymuştur.

     Çin 51 altın alırken, ABD 36, Rusya 23, İngiltere 19, Almanya 16, Avustralya 14, Güney Kore  13, Japonya 9, İtalya 8, Fransa 6 altın madalya kazanmışlar ve ilk 10 sırayı oluşturmuşlardır. 75 milyon nüfusa ulaşan ve  dünya ekonomisinde 15. sırada bulunduğumuzu söylerken, Olimpiyat sıralamasında da 36. sıralarda değil, hiç olmazsa ilk 10 veya 15 in içinde yer almalıydık.  

     Ata sporlarımız.

     Ata sporlarımız olan, binicilik, ok atma, cirit, ağırlık fırlatma, kılıç gibi sporlarda ismimiz geçmediği gibi bunca yatılı bölge okullarından yararlanmasına ve pek çok eğitim merkezi bulunmasına karşın güreşte de varlığımızı koruyamamaktayız. Japon’un madalya sayısını arttıran Judo, Kore’nin Taekvondo, Rus’ların belli sayıda güreştir. Rus güreşçilerinin isimleri ise Hasan-ov, Ahmet-of’tur.

     Yetkililer söyleyebilirler mi kaç tane ilköğretim okulunda, lisede, kaç gençlik ve spor il müdürlüğü bünyesinde, kaç kulüpte kılıç/eskrim çalışması yapılıyor? Kaç sporcu disk veya çekiç atıyor, denge ve paralel, ya da asimetrik barda çalışıyor? 15 milyon nüfuslu İstanbul’da kaç sırıkla atlayan sporcu var? Bu sayısız göllere sahip yarımada ülkesinde kaç adet kürek federasyonuna veya kulüplere ait tesis bulunmaktadır? Bu soruları çokça artırmak mümkündür. Binlerce otelin yüzme veya atlama havuzlarının kaç tanesi sportif amaçlı hizmet vermektedir? Tarihimizde atlı cirit olduğu gibi yaya cirit oyunları da bulunmaktadır. Bu ve bunun gibi geleneksel spor dallarımıza işlerlik kazandırıldığında, bunların içinden muhakkak ki modern dalları da yararlanacaktır. Türkiye’de kitle sporu olan yağlı güreşten  güreşte yeterince, özellikle Doğu Akdeniz ve bazı güneydoğu illerinde turnuvalarına binlerce sporcunun katıldığı aba güreşinden Judoda hiç yararlanılmamaktadır. Bu sporcular mahalli kabuklarından sıyrılamamakta, ziyan olup gitmektedir.  Zira Türk sporunda koordinasyon yoktur. Zengin ailelerin yaz okulları kapsamında yüzmeye, kış okulları kapsamında kayağa gönderdikleri çocukları neden sükse ile sınırlandırılmaktadır. Zira Türkiye’de spor bilinci yoktur. Gönüllülere ve belediyelere bu yıl şu kadar tesis yaptırdık deniyor, fakat ortada sporcu yok. Zira Türkiye’de spor kültürü yoktur.  

     Gerçekler.

     Şimdi bu bir kısım gerçekler doğrultusunda;

     *Her şeyden önce spor siyasetten arındırılmalıdır.

     *Türk sporu yeniden organizasyona gitmelidir.

     *Türk sporunu yeniden organize edecek, sistemleştirecek ve spor adamı  yetiştirecek ve de bunu profesyonelce yapacak yüksek kapasiteli eğitimciler bulunmalıdır.

     *Sporun üç temel unsuru olan; Sporcu-Spor Eğitimcisi- Spor Tesisi birlikte var edilmelidir.

     *Sporumuz büyük bir oranda sözde özerkleşmiştir. Fakat bu özerk federasyonlar, geçmiş yıllardan çok daha fazla bütçe kullanmışlardır. Bir kısım federasyonların yurt dışı etkinlikleri amacına hizmet edememiş, gereksiz harcamalar yapılmıştır. Bu nedenle yapılan özerkleştirmeler ile teknik yapılanma ve başarı çelişkiye düşmüştür. Bir ayarsızlık vardır. Ya da bazı federasyonlar için özerklik henüz erkendir. Çin’in sporunun devlet eli ile yönetildiği unutulmamalıdır. Rusya’da da demokratikleşme spor disiplinini bozmuştur. 

     *Bugünkü  eğitim sistemi içinde öğrenciler, liseye ve üniversiteye girmek için ömürlerini kurs ve sınav batağında tüketmektedirler. Bu sistem, sporcu yetiştirmeye müsait değildir.

     *Ödüllendirme spora başlama ile kendisini hissettirmelidir. Liseye ve üniversiteye girerken de öğrenciye cazip bir puan sağlamalıdır.

     *İlköğretim okullarından itibaren, hatta eğitim öncesi spor bilinci yerleştirilmeli, aile-okul-kulüp ücgeninin önemi vurgulanmalıdır. Çocuklara, atletizm, yüzme ve jimnastik ile mücadele sporlarından birini yapabilme imkanı sağlanmalıdır.

     *Halkımıza çeşitli kanallardan spor bilgisi verilmelidir. 

     *Milletçe sporun önemi anlaşılmış olmalıdır.

     Geçtiğimiz günlerde büyük bir katılımla Mücadele sporları kurultayı gerçekleştirilmiş, eksikler ortaya konmuştur. Üzerinde çalışmalar devam etmektedir. İçinde Türk sporunu kalkındıracak projelere de yer verilmiştir.  Bu çalışma, “Ön Çalışma” kapsamında kısa bir süre içinde spor kamu oyuna sunulacaktır. Sporun her çeşidine, her düzeyde  hizmet verenlere ışık tutacağına inanıyorum.

     Bu durumda Türk sporuna Beyaz kuşak takmak gerekmektedir. Türk sporunun beyazdan, yani yeniden başlamaya şiddetle ihtiyacı bulunmaktadır. 
 
 

Prof. Dr. İbrahim ÖZTEK 
 
 Türkiye Olimpian Derneği Genel Sekreteri -Türkiye Judo, Karate, Kuraş, Aikido,Vuşu Fed. Eski Başk. 

Tüm Makalelerini Göster