Sporda genetik manipülasyon...

Olimpiyat Oyunları’nın simgeleşmiş parolası olan üç Latince sözcük "Citius, Altius, Fortius" yani daha hızlı, daha yüksek, daha güçlü deyimi gereği yarışmalarda sadece madalyalara odaklanılmıyor, Sporcular Madalyanın yanısıra rekorlara daha çok odaklanmaktadırlar.

Sporda genetik manipülasyon...
A+ A-

Sporda insan performansının sonuna mı gelindi?
Spor alanlarında Genetiği değiştirilmiş bio sporcuları görecekmiyiz?
Yada, İOC "Genetik manipülasyon ürünü’  sporculara göz yumabilecek mi?
Olimpiyat Oyunları’nın simgeleşmiş parolası olan üç Latince sözcük "Citius, Altius, Fortius" yani daha hızlı, daha yüksek, daha güçlü deyimi gereği yarışmalarda sadece madalyalara odaklanılmıyor, Sporcular Madalyanın yanısıra rekorlara daha çok odaklanmaktadırlar.
Bakınız, 1896 Atina olimpiyatlarında 100 MT sprint birincilik derecesi 12 saniye ile Amerikalı sprinter Tom Burke'ye aitken, aradan geçen 125 yıllık bir sürede yani Tokyo olimpiyatlarında italyan sprinter 9.80 derecesi ile şampiyon olmuştur. ( 2009 Atletizm dünya sampiyonasında Usein Bolt 100 metreyi 9.58'de koştu)
İtalyan sporcunun koşu derecesi yerine, Usain Bolt'un 2009 derecesini baz alırsak 113 yılda 100 metre sprint'te 12 saniyelik koşu derecesi ancak, 2 saniye 42 salise geliştirilebilmiştir.
Bir başka örnek, 1896 Atina olimpiyatlarında 100 metre yüzme rekoru  82.2 saniye iken, 2020 Tokyo olimpiyatlarında 100 metre yüzme rekoru 47.2 saniye olarak elde edilmiştir. 100 metre yüzme deresinde ise rekor 35 saniye geliştirilebilmiştir.
Bu iki örnek bize gösteriyor ki, insanın fiziksel sınırlarının yavaş yavaş sonuna gelinmektedir.
Sporda herkes biliyor ki, bir sporcu çita gibi hızlı koşamaz, Geyikler kadar yükseğe zıplayamaz, Fil kadar güçlü olamazlar.
Durum bu kadar net ve açıkken bir sporcunun fiziksel sınırlarını daha çok gelistirebilmek için Genetik uzmanlar Laboratuar ortamlarında maymunlar ve fareler üzerinde yıllardır deneyler yaparak onları  daha güclü, daha hızlı, daha yükseğe zıplatabilmenin yol ve yöntemlerini aramaktadırlar.
Hayvanlar üzerinde deneylenen bu tür çalışmalardan olumlu neticeler elde edilmesi, sanıyorum ki, bir müddet sonrada sporcular üzerinde deneylenenecektir.
Sporcuların daha çok rekor ve madalya elde edebilmeleri için genetik değişimleri, Uluslararası Olimpiyat Komitesi tarafından doping olarak görülecek mi? Bu şimdilik bilinemese de önümüzde ki yıllarda bu konu daha çok tartışılacaktır.
İOC' nin son 40 yıldan bu yana, yeni nesil spor branşlarini olimpiyat yarismalarında denemesi dünya sporunun geleceği açısindan insanlara yeni ilhamlar vetdigi gibi, spor tıp ve genetikçilerede ilham vermiştir. 
Bu çalışmaların esasında ana gerekçesi insan performans sınırlarını daha çok zorlamaktan ibarettir.
113 yılda 100 metre sprintte geliştirilen kısım sadece 2 saniye 42 salise..!
Bu tablodan yola çıkar isek, 100 metrenin gelecek 339 yılda ki ortalaması ise 7 saniye 26 salise olarak ortaya çıkmaktadır.
Peki insanoğlu insan hızını artırabilmek için bu kadar bekler mi?
Hayır beklemez..!
Kim? ne derse desin  modern sporun 125 yıllık geçmişinde hiç bir kimse doping türevleri sonucunda elde edilen rekorların varlığını inkar edemez ise de bu sürecten sonra da yeni geliştiricileri de kimse görmezden gelemez.
Dolayısıyla, İOC önümüzdeki süreçte Sporda genetik çalısmalara yada biomekanik yeni nesil sporculara karşı olumsuz tavrını ortaya koysada, bu tavrını uzun süre devam ettiremez.
Ahmet AK