Türkiye- İsveç Gençlik Politikası Alanında İşbirliği Projesi Final Konferansı için Türkiye'ye gelen Avrupa Konseyi Gençlik ve Spor Müdürü Rulf- Rene Weingartner, gerçek anlamda bir Türk dostu. İstanbul'da devam eden konferansta yaptığı konuşmayla başta Gençlik ve Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Faruk Nafız Özak başta olmak üzere katılımcılardan büyük övgü alan Weingartner sitemize önemli açıklamalarda bulundu.
OSMANLI BENİ ÇOK ETKİLEDİ Tarihe karşı çok büyük ilgi duyduğunun belirten Alman bürokrat, özellikle Osmanlı Tarihi'ni çok yakından incelediğini söyledi. Osmanlı döneminde farklı milletlerin ve çok farklı inanışların yıllarca bir arada barış ve kardeşlik duyguları içinde yaşamasının kendisini çok etkilediğini belirten Weingartneri 'Ayrıca günümüz dünyasında Türklerin dost ve sıcaklıkları benim sizlere karşı olan duygularımın doğruluğunu ortaya koyuyor' dedi. Osmanlı döneminde o coğrafya içinde yaşayan insanların çok farklı milliyet ve inanışlara sahip olmasına rağmen kardeşçe yaşamasının kendisini çok etkilediğini ifade eden Weingartner 'Günümüz Türkiye'si de geçmişte olduğu gibi yine bölgesinde komşularıyla dostça yaşamanın mücadelesini veriyor. Eğer diğer ülkelerde aynı anlayış içinde olursa bu bölge yine barış coğrafyasına dönebilir' diye konuştu.
EN İYİ DOSTUM ADNAN GÜL Almanya'da Berlin'de yaşadığını ve kendi bölgesinde 200 bin Türk vatandaşının bulunduğuna dikkat çeken Rulf-Rene Weingartner, 'Kendi ülkemde bulunan Türkler'in gerek bana gerek diğer insanlarla olan güzel diyalogları beni sizlere daha çok yaklaştırdı. Bundan dolayı Türkleri çok seviyorum. Ayrıca Adnan Gül ile de çok iyi bir dostum. Adnan beyin bana olan samimiyeti Türklere olan dostluk ve sevgimi en üst seviyeye çıkardı’ şeklinde konuştu. Adnan Gül ile 3.5 yıldan bu yana çalıştığını ve birçok projeye birlikte imza attıklarını ifade eden Avrupa Konseyi Genlik ve Spor Müdürü 'Avrupa Konseyi'nde Türkiye'ye gelmek için türlü türlü bahaneler uyduruyorum' dedi. Adnan Gül'ün de kendisi gibi protokol adamı olmadığını vurgulayan Weingartner 'Türküye benim için yabancı değil öz ülkem gibi. Dünyanın en güzel şehri olan İstanbul'a her gelişimde çok güzel duygulara kapılıyorum. Ayrılırken de içimde bir burukluk oluşuyor' diye konuştu.
TÜRKİYE GERÇEK BİR AVRUPALI Türkiye'nin bulunduğu coğrafyanın kendisini çok daha önemli bir ülke konumuna getirdiğini ifade eden Rulf-Rene Weingartner, Türkiye’nin gerçek anlamda bir Avrupa ülkesi olduğunun söyledi. Türkiye’nin genç ve dinamik nüfusunun önemli bir ayrıntı olduğunun altını çizen Alman yönetici Türkiye’nin 1950 yılında Avrupa Konseyi’ne girdiğini Almanya’nın ise Türkiye’den üç yıl sonra konseye kabul edildiğini hatırlattı. Türkiye’nin geçmişte olduğu gibi bugün de doğu ile batı arasında çok iyi bir köprü görevi gördüğünü belirten Weingartner, Bu kapsamda Avrupa Konseyi Gençlik Komitesi’nde Türkçe’nin öğrenilmesi gereken dil konumuna getirildiğini ve bu çerçevede Ankara, İstanbul ve Trabzon’da yabancı gençlere yönelik dil kursları düzenlediklerini sözlerine ekledi.
|