Sigara ve Akciğer Kanseri”

Bilim, Kültür ve Spor dünyamızın tanınmış isimlerinden, Anadolu Aydınlar Ocağı başkanı Prof. Dr. ibrahim ÖZTEK İstanbul Ümraniye´deki Gümüşhane´liler Derneği merkezinde 19 Aralık 2012 günü akşamı “Sigara ve Akciğer Kanseri” konulu bir konferans verdi.

Sigara ve Akciğer Kanseri”
A+ A-

PROF. DR. İBRAHİM ÖZTEK, “SİGARA VE AKCİĞER KANSERİ” KONULU KONFERANS VERDİ

Bilim, Kültür ve Spor dünyamızın tanınmış isimlerinden, Anadolu Aydınlar Ocağı başkanı Prof. Dr. ibrahim ÖZTEK İstanbul Ümraniye’deki Gümüşhane’liler Derneği merkezinde 19 Aralık 2012 günü akşamı “Sigara ve Akciğer Kanseri” konulu bir konferans verdi.

Pek çok derneğin yöneticisinin ve seçkin kişilerin katıldığı toplantıda açış konuşmaları dernek başkanı Tahsin SÖĞÜT ve yönetici Anadolu Aydınlar Ocağı 2. başkanı Hicabi MERAL tarafından yapıldı.

Prof. Dr. İbrahim ÖZTEK, sigara ve akciğer kanseri ile ilgili olarak son derece vurgulayıcı konulara değindi. Sigaranın hava yollarındaki etkisini, meydana gelen tahribatla hücre genetiğinin bozulmasını ve hücrenin normal yapısının kanser hücresine nasıl değiştiğini anlattı. Daha sonra akciğerde yassı hücreli, bez yapan hücreli, büyük ve küçük hücreli dört ana grup kanserin meydana geldiğini, erkeklerde yassı hücrelinin, kadınlarda bez yapan hücreli kanserin daha çok görüldüğünü, erken yakalandığında cerrahi yolla kesin tedavi sağlandığını, bazılarında ilaç ve ışın tedavilerinin önemli olduğunu, bir kısmında ise tesbit edildikten sonra vücudun diğer hayati organlarına yayılmış olduğunu ve geç kalındığını söyledi.

Yaptıkları araştırmalarda;

· Yurdumuzda erkeklerin kadınlara oranla 3.37 misli daha çok sigara içtiklerini, Türk genç kızlarının artık erkek arkadaşlarından geri kalmadığını,

· Bu nedenle erkek/kadın orannın giderek 2/1 oranına dönüştüğünü,

· Gelişmiş batı toplumlarına göre ülkemizde akciğer kanserinin 10-15 yil erken ve 40 yaş altinda görülme sıklığının yaklaşik 5 kez daha fazla olduğunu, bunun nedeninin çocuk yaşta başlanan sigara içimi olduğunu,

· 35 yaşindan sonraki kanser ölümlerinde akciğer kanserinin erkeklerde birinci, kadinlarda ikinci sirayi aldığını,

· Batı ülkelerinde akciğer kanserinin en fazla görüldüğü yaş guruplarının 80-90 yaş grubu olmasına karşın ülkemizde en çok 50-60 yaşlari arasinda görülmekte olduğunu,

· Ülkemizde sigaranın neden olduğu akciğer kanseri ve kalp-damar hastalıklarından ölümlerin 100 000’e vardığını, bu rakamın da Çanakkale savaşında verdiğimiz şehitlerin nerede ise yarısına yakın olduğunu,

· 1990 ile 2000 yillari arasindaki 10 yil içinde dünyada akciğer kanserinden 21 milyon insanın öldüğünü, bu rakamın, ikinci dünya savaşinda ölenlerin yarısından fazla olduğunu,

· Batı ülkelerinde cerrahiye uygun hastaların % 23-30 olmasına karşın ülkemizde geç kalındığından bu oranın % 7 civarında olduğunu,

Ifade etti.

PROF. DR. İBRAHİM ÖZTEK, AKCİĞER KANSERİNİN BELİRTİLERİNİ ŞÖYLE SIRALADI:

1. Akciğer filimlerinde daha önce olmayan bir lekenin tesbit edilmesi.

2. Öksürük.

3. Akciğerden gelen kanama.

4. Hırıltılı, ıslık çalar şekilde nefes alıp verme (wheezing).

5.Gırtlakta darlık oluşması ve bu darlıktan dolayı sesli soluk alma (stridor).

6.Nefes darlığı.

7.Çabuk yorulma.

8.Halsizlik.

9.İştahsıizlık.

10.Kilo kaybı.

11.Sebepsiz omuz ve sırt ağrıları

12.Boynun şişmesi.

13.Ses Kisikliği.

14.boyun bezelerinin ele gelmesi.

15.el parmak uçlarının, trampet çubuğu gibi topaklaşması.

Prof. Dr. Öztek, daha sonra sözlerine şu başlıklarla devam etti;

Ellerinde kemendi ile at üstünde boy gösteren, sigara reklamlarının baş aktörleri yakışıklı kovboyların tümü, akciğer kanserinden ölmüştür.

Atmosfere yayılan spesifik sanayi zehirleri ve nükleer santrallerden sızan gizli radyoaktivite, akciğer kanserinden ölümlerin oranını giderek artırmaktadır.

Kendi ülkelerinde sigara içimini yasaklayan bazi devletlerin, tütünü ile birlikte, sigara fabrikalarını geri kalmiş ülkelere taşıdıklarını ve her çeşit özendirici reklamlarla gençleri sigaraya alıştırıp, o ülkenin gelecek nesillerinin ömürlerini 10-20 yil kisaltmaktadirlar.

Ayrıca tütün yetiştirici ülkelere, kendi tütünü ile gittikleri için o ülkenin ekonomik yapısını da sarsmaktadırlar.

Sigara içen hamile annelerin doğurduğu yavruları eksik uzuvlu, kalp ve solunum hastalıkları ile ve de prematüre olarak dünyaya gelmektedir. Bu ne acı durumdur.

Anne adayları ! sigara içeme uğruna nasıl olur da bir ömür boyu sakat bir çocuğu bağrına basmayı göze alırsın.

Yapılan araştırmalar, sigaranın beyindeki etkisi aynen uyuşturucununki gibidir. Sigara, beyin dokularında kimyasal değişiklikler oluşturuyor.

Bildiğim kadarı ile askerin sigara istihkaki, yani sigara hakkı bulunmaktadır. Böyle olunca sigara içmeyen de asker ocağında sigaraya alışmaktadır. Askeri liselerde yasak olan sigaranın, lisenin bittiği gün harpokulu öğrencisi sayılan körpecik ciğerler için serbest bırakılmasi korkunç bir faciadır. Genelkurmay bu konuya el atmalıdır.

Gençler sigara ve içki içince erkek olduklarını sanmaktalar, halbuki her ikisi de hem erkekleri, hem de bayanları kısırlaştırmaktadır. bunların çocukları da sakat doğmaktadır.

Doktor, subay, polis, öğretmen gibi toplumumuzun kültürlü ve örnek insanları sigaranın kölesi olmamalıdır. Aslında sigara ile mücadelede onlara çok büyük görevler düşmektedir.

Anneler ve babalar çocukları için ilk örneklerdir.

Sigara içenin yanında yaşayanlar da pasif içici olarak aynı tehlikelere maruz kalır.

Yakılan her sigaranın insan yaşamından bir gün götürdüğü akıldan çıkarılmamalıdır.

Ayrıca fakir ülkemizde bir paket sigara parasi ile günlük yaşamını sağlayan ailelerin bulunduğu unutulmamalıdır.

Günde bir paket sigara içen, içmeyenlere oranla 10 misli akciğer kanserine yakalanma rizki taşımaktadır.

Dumansız Türkiye sloganı ve kapalı yerlerde sigaranın yasaklanması ülkemiz için gerçek bir sağlık devrimidir. Sağlıklı nesiller, bir ülkenin savunma garantisidir.

Mücadele ciddi bir şekilde sürdürülürse, o zaman 20-30 yıl sonra ülkemizde sigara içme oranı % 60’lardan % 20’lere düşecektir.

Tüm kötü alışkanlıkların ilk adımı sigara ve bira ile başlamaktadır. Ülkemizde uyuşturucu deneme yaşı bile 11 yaşına inmiştir. Kötü alışkanlıkların en önemli ilacı ise spordur. Çocuklarımızı, gençlerimizi kesinlikle spor sahalarına çekmeliyiz. Spor için devletimizin sağlayacağı imkanları artırmalıyız.

O zaman sigara içmeyelim. sevdiklerimize de sevmediklerimize de sigara içirtmeyelim. içeni güzellikle ikaz edelim. sigarayı bıraktıralım.

Sigarasız, sağlıklı bir Türkiye için haydi hep birlikte el ele

Sevgi ve saygılarımla.