Judo portreleri: Cihat USKAN

Televizyon da müzik programını izliyorum ve etkileniyorum işte. Alaturka şarkılar,  Batı Müziği Eğitimcisi olmama karşın , alıp götürüyor beni  çok uzaklara.  Ezgi ``Özlüyorum`` şarkısını söylüyor. Ben de özlüyorum çocukluğumun ve gençliğimin geçtiği Hacettepe`yi. Özlüyorum judo yaptığımız Selim Sırrı Spor Salonu`nu. Özlüyorum minderler üstün de nasıl uyuduğumu.

 

 Nasıl balalayka çalarken, rahmetli Hüseyin Bektaş`ın salon üstünde elli tur koştuğunu. Özlüyorum judocu arkadaşlarımı. Faruk-Memet Önleri, İlker İrginleri, Japon ve Koreli hocaları. Ve özlüyorum Federasyon Başkanımız Cihat Uskan`ı,

 

 Cihat Uskan 1916 yılında İstanbul`da doğdu.Harp Okulu`nda öğretim gördü. Albaylığa kadar yükseldi. Güreş ve Judo- Karate- Taekwon-Do Federasyon Başkanlığı yaptı.1993 yılında vefat etti.   

 

 

 

 

Kendisi 1970 yılında Judo Federasyonu Başkanı olduğu zaman , mecliste, milletvekilleri bir oturum da buna  itiraz ettiler. Birileri ``Güreş ata sporumuzdur. Cihat Uskan ise ata sporumuzu bırakarak, Japon ata sporu judoya hizmet ediyor.``  dedi. Birileri ise `` Güreş  batıyor, batıyor `` diye konuştu.  O, on yıl kadar Judo Federasyonu Başkanlığı`nda kaldı. Beni işine geldiğinde sever, işine gelmediğin de sevmezdi. Bir gün salonda otururken O`na``Genel müdür asker, senden önce ki İsmail Hakkı Isıgöllü asker, sen de asker, boks, atletizm federasyon başkanları da asker. Ne oluyoruz `` dediğim de bana çok kızmıştı. Bir gün de yine salonda benden judo tekniklerini öğrenirken çok sevmişti. Ha bire tırnaklarını yiyordu. ``Ne oluyuruz `` dediğim de ise  ``Ben şeker hastasıyım ondan yiyorum`` demişti. Vefatı çok ağır şeker hastalığından olmuştu.   

 

Sevgili dostlar. Size ``Türkiye`de Karate Sporu nasıl federe oldu ?`` desem, birileri kendilerine hep pay çıkartırlar. Oysa öyle değil işte. Hadi anlatayım:; Yıl 1980. Bir zamanlar `` Kara Kuşak Sporları Dergisi``ni çıkartan K.Muzaffer Ilıcak, Ferhat Özsert, Hakkı Koşar,Enver Hancı, Ahmet Doğaner hocaların  ekibi ile Spor Sergi Sarayı`n da ``Karate Müsabakası`` düzenler. Sonra Ilıcak seçtiği takımı Almanya- Bremen`e götürür. O sırada Cihat Uskan`da Almanya`dadır. Ilıcak, Uskan`ı müsabakalara  davet eder. Uskan`da bu daveti kabul ederek, gelir ve müsabakaları  izler. Ilıcak`ın görüşleriyle Uskan Karateyi Judo Federasyonu içine işte böyle alır. Karateciler bence karmaşık olan karateyi federe ettiren ,K.Muzaffer Ilıcak`a  bir teşekkür borçludurlar. 

 

Ya Taekwon_Do diyeceksiniz.   Bir zaman sonra,Cihat Uskan, Güney Kore`nin daveti üzerine oraya gitmişti. Gitmeden önce Türk Taekwon-Do takımı özel olarak Avrupa Şampiyonu olmuştu. Geldiğinde benimle konuştu. Güney Kore ona fahri 9. dan vermişti. Böylece Cihat Uskan`ın kararı doğrultusunda , Judo Federasyonu, Judo-Karate-Taekwon-Do Federasyonu olmuştu.   

 

Beylerbeyi Judo Salonu`ndayız. Antrenör kursu gibi bir şey veriyoruz . Salona geldi. Yine dolduruşa gelerek bana kızmaya başladı. Hatta mindere çıkarak o yaşında bana meydan okuyarak  ``Hadi gel `` diye  beni  mindere çağırdı. Güldüm geçtim. .Birileri Burhan Felek Spor Salonu`nda judo yapmamızı hazmedemezlerdi. Hem bireysel, hem de takım olarak kız takımı, erkek takımı, ümitler takımı bazında,, hep benim öğrencilerim Türkiye çapında şampıyondular. Bunu Cihat Uskan`a değerlendirmiyorlardı.   

 

Son zamanlarda aramız çok iyiydi. CHP`den Kadıköy Belediye Başkanlığı`na aday gösterilmişti.Olmadı.   Cihat Uskan gerek Judo -Karate  gerek Taekwon-Do olsun, bu sporların Türkiye çapında yayılmasında çok emeği geçmiştir. Japonya`dan gelen minderlerin dağılımın da çok adil davranmıştır. 1974 Kıbrıs Barış Harekatı`nda ise  Denktaş`a ``Judo-Karate-Taekwon-Do ordumuz emrinize hazırdır``  basın açıklanmasını hiç unutmuyorum.   

 

Özledim seni Cihat Abi.  

 

 Dr.Zihni Papakçı