A+ A-

Türk Olimpiyat Takımı ve Başarıları 


Kadın Voleybolunun Gölgesinde Kalan Türk Olimpiyat Takımı ve Başarıları 
Japonya hükûmetinin  3 Milyar $(400.000.000.000 ¥) bütçe ayırarak  ve adeta ülkeyi yeniden imar ederek başarı ile bir yıl gecikmeli olarak  gerçekleştirdiği Tokyo 2020 32 yaz  olimpiyat oyunlarının ardından artık kendimizi sorgulama zamanı gelmiştir.
 
205 ülkeden 5000 kadın 6000 erkek sporcu nu katılımı ve 17 dünya rekoru kırılırken oyunlarda  33 farklı branşta toplam 339 madalya dağıtıldı ve Tokyo da Beyzbol/Softbol,Karate,Sörf,KayKay ve Tırmanış yeni spor branşları olarak yarıştı.
 
Milli sporcularımız Tokyo 2020'de Okçuluk, Boks, Cimnastik, Karate, Tekvando ve Güreşte olmak üzere 13 branşta madalya elde etti. Böylelikle Türk sporcular 6 farklı branşta madalya alma başarısını gösterdi. Güreş ve Tekvando gibi geleneksel sporlarda 5 madalya alan milli sporcular Okçuluk, Boks ve Cimnastikte de tarihi başarılara imza atı. Karate ise Türk takımının yüz akı oldu ve  4 milli sporcu madalya kazanma başarısı gösterdi.
Geçmiş oyunlarda Güreş, Tekvando ve Boksta madalyalar alan Türk sporcular bunlara Okçuluk ve Cimnastiği de eklemiş oldu ve yine Türkiye geçmiş oyunlarda 5 madalya kazandığı Boks branşında ilk altın madalyayı da Tokyo 2020'de elde etti.
Türk sporcular  50 kadın 58 erkek olmak üzere 108 sporcu ile dünyanın en elit sporcularının yarıştığı büyük bu spor organizasyonunda mücadele ettiler.
 
Türk takımı Kadın voleybolda 12 sporcu ile bir madalya için mücadele ederken, Atletizmde 25,Atıcılıkta 4 ,Badminton 1,Bisiklet 2,Boks 6,Jimnastik 5,Eskrim 1,Güreş 9,Halter 2,Judo 6,Karate 7,Kürek 1,Modern pentatlon 1,Okçuluk 2,Taekwon do 5,Yelken 8,Yüzme de ise  11 sporcu ile yarıştı.
 
Okçulukta Mete Gazoz Cimnastikte Ferhat Arıcan büyük başarılara imza atarken
Olimpiyatlarda ilk kez yarışan branş Karate de Türk sporcular ülkemize  en fazla madalyayı kazandıran branş oldu. Toplam 8 kota’nın olduğu Karate branşına 7 kota ile katılan Karate takımımız Japonya ile birlikte çok büyük bir başarı gösterdi. Bu olağan üstü başarı maalesef   Türk spor kamuoyunda  çok fazla gündeme gelmedi. Spor medyasında özellikle kadın voleybol haberlerinin gölgesinde kalan Karate branşında milli sporcularımız bir gümüşün yanı sıra 3 bronz madalyayla Türk takımının en başarılı branşı  oldular. Eray Şamdan  gümüş madalya alan sporcumuz olurken Ali Sofuoğlu, Merve Çoban ve Uğur Aktaş bronz madalya elde etti.
Karate gibi diğer mücadele spor branşımız Tekvandodan 2 madalya geldi. Milli Tekvandoculardan Hatice Kübra İlgün ile Hakan Reçber bronz madalya kazandı.
Türkiye geçmiş oyunlarda 5 madalya kazandığı Boks branşında ilk altın madalyayı da Tokyo 2020'de elde etti. Türk Kadın boksörler Buse Naz Çakıroğlu gümüş madalya alarak Boksta madalya kazanan ilk Türk kadın sporcu unvanını aldı. Busenaz Sürmeneli ise Türkiye'ye Boksta ilk altın madalyayı getiren isim olarak tarihi bir başarıya imza attı.
9 güreşçi ile  katıldığımız  oyunlarda sporcularımız Ata spor branşımızda bu kez sadece 3 bronz madalya elde edebildi. Yine madalya beklediğimiz ancak devşirme sporcuların fazlalığı ile tartışma konusu olan Judo branşında ise madalya gelmedi.
Böylelikle Türkiye olimpiyatlar tarihinde yine mücadele sporları branşları sayesinde en fazla branşla madalyayı da Tokyo 2020'de kazanmış oldu. Geçmiş oyunlarda en fazla 5 branşta madalya alabilen milli sporcular 32. Yaz Olimpiyat Oyunları'nda bunu 6 dala çıkarmayı başardı.
Oyunlar boyunca Türk spor kamuoyunda madalya kazanan ve madalyayı kıl payı kaçıran sporcularımız ve branşlarımızın ön plana çıkması gerekirken maalesef kadın voleybol takımı ile gereksiz tartışmalar gündemde oldu. Bir hoca efendinin açıklaması ile kadın voleybol takımı üzerinden Atatürkçülük ve Laiklik konuları  gibi çok gereksiz ve takımımıza  zarar verecek  tartışma bir anda gündem oldu.
Takım kaptanı Eda Erdem’in sevinç refleksini dahi bu tartışmaların içine çeken spor medyası ve sosyal medya voleybol takımımızın  konsantrasyonunun da bozulmasına neden oldu.
Konunun en ironi tarafıda bu tartışmalara taraf olan birçok spor medya kuruluşu ve yazarı Kadın voleybol takımımızı son olimpiyat şampiyonu Çin’i yenmesinden sonra gereksiz bir şekilde abartmaları ve adeta takımımızı dünyanın en büyük takımı olarak lanse etmeleri idi. Hatta bu konuda o kadar ileri gidildi ki bazı TV. Programların da bir kısım yorumcular Türkiye’nin kadın voleybol da dünyanın merkezi olduğu gibi absürt çıkarımlarda bulundular.
Kadın sporcuların giyimlerinden başlayan ve Atatürkçülük,Laiklik,Müslümanlık gibi alakasız detaylara taşınan tartışmalarda Türk spor kamuoyu sporcularımızın resimlerini boy boy sayfalara ve ekranlara taşırken madalya peşinden koşan diğer sporcularımızın başarılarını maalesef kadın voleybolunun gölgesinde bıraktılar.
Oyunları ilk sekiz arasında Çin, Rusya ve İtalya gibi takımların arasından beşinci olarak tamamlayarak madalya şansını yitiren  takımımız ülke dönüşünde bu tartışmaların etkisi ile diğer sporcularımıza gösterilmeyen büyüklükte  organizasyonlarla karşılandı.
 
Şimdi buradan sormak isterim 108 kişilik kafilemizin 12 kişisini oluşturan ve tek madalya için mücadele edipte maalesef o madalya ya ulaşamayan kadın voleybol takımımızın yanında bireysel branşlarda muhteşem maçlar çıkarıp derece alan veya ilk beş sıralamada yer alan diğer sporcularımız voleybolcu olmadıkları ve bu tartışmalara katılmadıkları için daha mı değersizler? Kadın voleybol takımına gösterilen ilgi ve alakanın aynısı neden diğer branş özelliklede Mücadele spor branşı sporcularına gösterilmez?
 
Kadın voleybol takımının tüm isimlerini bizlere ezberleten spor kamuoyu neden aynı hassasiyeti diğer branş sporcularına göstermez. Oyunlara Sekizde de yedi kota ile katılıp olimpiyatlarda Türkiye ye tarihi başarıyı getiren Karate milli takımı bu gerçekten hareketle voleybol takımımızdan kat ve kat başarılı değil midir?
 
Kadın boksta ve kadın karate de  Tarihi başarılar elde eden kadın sporcularımız acaba yarışma   kıyafetlerinden dolayımı kadın voleybolcularımız gibi manşetlere çıkamamaktadırlar?
 
Kadın voleybol takımının yarışma kıyafetleri üzerinden Atatürkçülük ve laiklik tartışmalarını körükleyen Türk medyasında manşete çıkmanın şartı yarışma kıyafetinin özelliğimidir?
 
Türk medyası ve özellikle spor medyası tüm bu konularda sınıfta kalmıştır. Avrupa ülkelerinde olimpiyat madalyası getiren sporculara spor gazeteleri özel ekler yayınlayıp günlerce onları manşetlerde tutarken Türk spor medyası Türk olimpiyat takımımızın başarılarını kadın voleybol takımının tartışmalarına kurban etmiştir.
Bu konu da yeteri kadar sesi çıkmayan konuya hassas davranmayan Türk mücadele sporları basın yayın organlarını da kınıyorum.
 
2024 olimpiyatlarına yeni proje ve planlamalarla hazırlanmamız gerçeği önümüzde dururken Türk spor medyasının bu ikircikli tutumu yüzünden  bu planlamanı ve projelerin güdük olarak hayata geçeceği inancındayım.
 
HER ŞEY TÜRK MÜCADELE SPORLARI İÇİN
SPORCULUK SELAMI İLE.
 

Tüm Makalelerini Göster